Mühendisliğin Trajedisi

Bugün Türkiye’de bilgisayar mühendisleri, neredeyse en ço ketrcih edilen ve en yüksek puanlarla girilen bölümlerden mezun oluyor. Çoğu ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ mezunu ise seçkin okullardan çıkmış oluyor. Ama piyasaya baktığımızda hayalettiğimiz sonuçlar gerçekten rüyada kalıyor. Hatta bunu ortaokul matemtiği ile hesaplarsak;

Bir boyacı günde 40.000 TL’ye iş yapabiliyor. Bunun maliyeti maksimum 5.000 TL. Yani tek bir günden 34.000 TL net kar kalıyor. İki günde bir ev boyadığını varsaysak, ayda 15 iş yapar → 510.000 TL net kazanç sağlayabiliyor.

Aynı şekilde bir berber İstanbul’da ortalama 600 TL’ye traş ediyor.

Oysa Türkiye’de “yüksek maaşlı” denilen ve ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ mezunu bir bilgisayar mühendisi, çok iyi bir firmada, 200.000 TL civarı maaş alabiliyor. Yani boyacı ile kıyaslandığında mühendis emeği, nitelik ve eğitim maliyeti onlarca kat daha yüksek olmasına rağmen çok daha düşük değerleniyor.

Buradaki problem boyacıya fazla verilmesi değil; mühendis emeğinin örgütsüzlük yüzünden pazarlık gücü olmaması. Çünkü boyacılar, kuaförler, berberler kendi odalarıyla örgütlü; fiyat tarifeleri var, “alt sınır” var. Mühendislerde böyle bir şey yok.

Türkiye’de TMMOB çatısı altında bilgisayar mühendisliği için bir oda bulunuyor. Ancak sorun şu: Odanın, asgari ücret tarifesi belirleyip bunu yaptırım gücüyle uygulayamaması, lobi ve kamuoyu gücünün yok denecek kadar zayıf olması, İşverenlerin dayattığı “freelance, sözleşmesiz, düşük maaşlı” düzeni sorgulayamaması gibi sebepler yer alıyor. Kısacası, aslında bir oda var ama sadece tabela niteliğinde; mühendislerin haklarını koruyacak bir yaptırımı yok.

Endüstri Mühendislerinin Trajedisi

Durum endüstri mühendisleri açısından daha da vahim. Çünkü; Kendi odaları yok, Meslek kanunları yok, Yaptıkları iş (iş süreçlerini düzenlemek, verimlilik, üretim planlama, lojistik, kalite vb.) bir “uzmanlık alanı” olarak tanımlanmadığı için herkes aynı işi yapabiliyor. Bir lise mezunu bile “planlama uzmanı” veya “üretim sorumlusu” olarak aynı rolü üstlenebiliyor.

Böyle olunca piyasada binlerce ucuz işgücü çıkıyor ve endüstri mühendisleri mezun olduklarında, hak ettikleri değeri bulamıyor.

Mühendisler Örgütlenmeli

Mühendislerin örgütlenememesi şu sonuçları doğuruyor; emeğin taban fiyatı belirlenemiyor, nitelikli iş ile niteliksiz iş arasında fark kayboluyor ve eğitime, yıllarca verilen emeğe rağmen, piyasa mühendis emeğini “ucuz işçilik” seviyesine çekiyor.

Kısacası, ister Bilgisayar ister Endsütri olsun mühendis odalarının güçsüzlüğü ve endüstri mühendislerinin oda/kanun eksikliği, Türkiye’de mühendisleri yüksek eğitimli ama düşük ücretli bir kitleye dönüştürüyor.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir