Kapitalizmden Tekno Feodalizme

Teknofeodalizm, dijital teknolojilerin ve büyük teknoloji şirketlerinin kontrol ettiği yeni bir ekonomik sistemdir. Feodal sistemin modern bir versiyonu olarak kabul edilir, çünkü servet, bilgi ve gücün az sayıda teknoloji devi (örneğin Google, Amazon, Apple, Meta gibi) tarafından kontrol edildiği bir yapıya sahiptir. Bu sistemde bireyler, birer “kullanıcı” olarak teknoloji platformlarına bağımlı hale gelirken, bu platformlar üzerinde herhangi bir mülkiyet veya denetim hakkına sahip olmazlar. Teknoloji şirketleri, verilerimiz üzerinden değer yaratırken, kullanıcılar bu sistemde pasif tüketici konumuna düşer.

Kapitalizm ile teknofeodalizm arasındaki farklar, günümüz ekonomilerinin ve toplumlarının nasıl şekillendiğini anlamamıza yardımcı olur. Kapitalizmde, üretim araçları özel mülkiyettedir ve işçiler emeğini satarak üretime katkıda bulunur. Burada değer, fiziksel ürünlerin ve hizmetlerin üretiminden gelir. Ancak teknofeodalizmde, kullanıcılar üretim sürecine doğrudan değil, daha çok dolaylı olarak katılırlar. Örneğin, veri paylaşımı, bu sürecin bir parçasıdır. Ancak, kullanıcılar bu veriler üzerinde herhangi bir denetim veya mülkiyet hakkına sahip değildir. Veriler, teknoloji devlerinin sahip olduğu dijital platformlarda bir araya gelir ve burada değer üretilir.

Teknofeodalizmde, değer kaynağı yalnızca fiziksel ürünlerden değil, kullanıcı verilerinden, algoritmalardan ve dijital platformlardan elde edilir. Bu, geleneksel kapitalizmde olduğu gibi fiziksel üretimle değil, dijital etkileşimlerle büyüyen bir ekonomik modeldir. Teknoloji devleri, bu dijital ortamı kontrol ederek büyük bir güç elde ederler ve tekelci bir yapıyı oluştururlar. Rekabetin yerini, sınırlı sayıda büyük şirketin domine ettiği bir pazar alır.

Kapitalizmden teknofeodalizme geçişin etkileri oldukça derindir. Öncelikle, merkeziyetçilik artar. Teknoloji şirketleri, bireylerin verilerini ve dijital yaşamlarını kontrol ederek çok daha büyük bir ekonomik ve politik güce sahip olurlar. Bu güç, yalnızca şirketlerin değil, aynı zamanda devletlerin de karşısında bir tehdit oluşturur. Demokrasi ve özgürlük üzerinde ise önemli bir etkisi vardır. Büyük teknoloji platformları, bilgi akışını kontrol ederek kamuoyunu şekillendirebilirler. Bu durum, demokratik süreçlerin manipülasyonuna ve toplumsal kararlar üzerinde büyük bir etkiye yol açabilir.

Son olarak, geleneksel iş gücü yerine, gig ekonomisinin yükselmesiyle birlikte, emek yapısı değişir. İnsanlar daha fazla freelance ve kısa süreli işler yapmaya başlar, bu da emek gücünün daha güvencesiz hale gelmesine neden olur. Teknoloji devlerinin bu yeni emek yapısındaki etkisi, işçilerin haklarını koruyacak geleneksel iş güvenliği ve sosyal sigorta sistemlerinden yoksun kalmalarına yol açar.

Yanis’e Göre Teknofeodalizm

Teknofeodalizmi inceleyen Yanis Varoufakis, bireylerin teknoloji şirketlerinin “serfleri” haline geldiğini savunur ve bu durumu geçmişteki feodal yapıyla karşılaştırır. Feodalizmde nasıl toprak sahibi lordlar serflere yaşam ve üretim olanakları sağlıyor, ancak onların emeği ve ürünleri üzerinde kontrol sahibi oluyorsa, teknofeodalizmde de büyük teknoloji şirketleri benzer bir rol üstlenir. Ancak burada “toprak” yerine dijital platformlar ve “ürün” yerine veri ön plandadır.

Bireylerin Teknoloji Şirketlerine Serf Olması

Platformların Toprak Gibi İşlev Görmesi

Feodal dönemde serfler, lordların topraklarında çalışır ve ürettikleri malların bir kısmını lorda vermek zorundaydı. Teknofeodalizmde ise bireyler, teknoloji platformlarının dijital “topraklarında” (örneğin, Facebook, Google, Amazon gibi) yaşamlarını sürdürür. Bu platformlar, bireylerin kişisel verilerini toplayarak ve analiz ederek bu verilerden ekonomik değer yaratır.

Veri, Yeni Emeğin Karşılığıdır

Bireyler, bu platformları kullanırken sürekli olarak farkında olmadan “üretim” yapar. Sosyal medya gönderileri, alışveriş alışkanlıkları, tıklama ve gezinme verileri, bu platformların gelir kaynakları haline gelir. Ancak bireyler, bu üretimden herhangi bir kazanç sağlamaz, tıpkı feodal serflerin emeğinin büyük kısmının lordlara ait olması gibi.

Bağımlılık ve Kaçışın İmkânsızlığı

Feodal sistemde serfler, başka bir toprak parçasına taşınarak özgürleşemezdi; zira toprak, ekonomik üretimin temeliydi. Aynı şekilde, teknofeodalizmde bireyler dijital platformlara bağımlıdır, çünkü iş, sosyal hayat, eğitim ve eğlence gibi pek çok alan artık bu platformlar aracılığıyla yürütülmektedir. Platformlardan çıkış yapmak neredeyse ekonomik ve sosyal izolasyon anlamına gelir.

Üretimden Kopma

Feodalizmde serfler, ürettikleri malı pazarlarda satamaz ve doğrudan tüketim ekonomisinin parçası olamazdı. Teknofeodalizmde ise bireyler, verilerini kontrol edemez, silemez veya bu verilerden doğrudan gelir elde edemez. Tüm kontrol, platform “lordlarının” elindedir.

Yanis Varoufakis, teknofeodalizmi incelerken bireylerin teknoloji şirketlerinin “serfleri” haline geldiğini savunur ve bu durumu geçmişteki feodal yapıyla karşılaştırır. Feodalizmde nasıl toprak sahibi lordlar serflere yaşam ve üretim olanakları sağlıyor, ancak onların emeği ve ürünleri üzerinde kontrol sahibi oluyorsa, teknofeodalizmde de büyük teknoloji şirketleri benzer bir rol üstlenir. Ancak burada “toprak” yerine dijital platformlar ve “ürün” yerine veri ön plandadır.

Varoufakis’in Analizine Göre Teknofeodalizmde Lord-Serf İlişkisi

Lordlar: Teknoloji Devleri
Google, Amazon, Facebook gibi şirketler, modern “lordlar” olarak tanımlanır. Bu şirketler, bireylerin dijital yaşamlarını kontrol eden altyapıları sağlar. Rekabeti engellemek için tekelci yapılar kurar ve kullanıcılara başka seçenek bırakmaz.

Serfler: Kullanıcılar
Kullanıcılar, bu platformlara veri sağlayarak ve içerik üreterek aslında sürekli “çalışır.” Ancak bu emeğin karşılığında yalnızca platformları kullanma “izni” elde ederler. Bireylerin platformlardaki varlığı, şirketlerin kazancını artırmaktan başka bir işe yaramaz.

Vergi Mekanizması: Veri Sömürüsü
Feodal sistemde lordlar, serflerden ürün veya para şeklinde vergi alırdı. Teknofeodalizmde bu “vergi,” kullanıcıların platformlara sunduğu kişisel verilerle alınır. Bu veriler, reklam gelirleri veya yapay zekâ ürünleri yaratmak için kullanılır.

Kendi Kendine Yetme İmkanı Yok
Varoufakis, bireylerin artık bu sistem dışında ekonomik olarak var olma şansının neredeyse kalmadığını belirtir. Örneğin, bir işletmenin dijital platformlar olmadan büyümesi veya bir bireyin bu platformlar olmadan etkili bir sosyal hayata sahip olması mümkün değildir.

Dijital Toplumda Yeni Bir Hiyerarşi

Varoufakis’e göre teknofeodalizm, kapitalizmin bile ötesinde daha baskıcı ve kontrolcü bir sistemdir. Kapitalizmde bireyler en azından emeği karşılığında bir gelir elde edebilirken, teknofeodalizmde bireyler tamamen sömürülen bir “veri kaynağına” dönüşür. Bu sistemin devamı, ekonomik eşitsizliklerin derinleşmesine ve bireysel özgürlüklerin daha da kısıtlanmasına yol açar.

Kapitalizmden teknofeodalizme geçiş, hem ekonomik hem de toplumsal yapıyı derinden dönüştürmekte, gücün nasıl toplandığı ve nasıl kontrol edildiği konusunda büyük değişiklikler yaratmaktadır.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir