Kirpi İkilemi (Porcupine Dilemma), Alman filozof Arthur Schopenhauer’in ortaya koyduğu, daha sonra Sigmund Freud tarafından da psikolojiye uyarlanan bir düşüncedir.


Soğuk bir kış gününde üşüyen kirpiler, ısınmak için birbirlerine yaklaşırlar. Ama çok yaklaştıklarında dikenleri birbirlerine batar ve acıtır. Bu yüzden uzaklaşırlar. Uzaklaşınca yine üşürler. Bu dengeyi sürekli ayarlamak zorunda kalırlar: ne çok yakın, ne çok uzak.

Kirpi ikileminin anlamı,

İnsan ilişkilerinin temel gerilimini anlatır. İnsanlar duygusal sıcaklığa, sevgiye ve beraberliğe ihtiyaç duyar. Fakat fazla yakınlık, mahremiyetin ihlali, kırgınlıklar veya çatışmalar yaratır. Bu yüzden insanlar, tıpkı kirpiler gibi, birbirleriyle ilişkilerinde sürekli bir “ideal mesafe” arayışı içindedir.

Psikolojik ve Sosyolojik Yorum

Psikolojide, bireylerin bağlanma biçimlerini, güven ve mesafe sorunlarını açıklamak için kullanılır. Sosyolojide ise toplumların üyeleri arasında kurulan ilişkilerde, mahremiyet; yakınlık dengesini anlatır.

Kısaca, “Kirpi İkilemi” insanların birbirine ihtiyaç duymasına rağmen, fazla yaklaşınca birbirlerini incitmelerini anlatan bir metafordur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir